kitabın adı:Cümle Kapısı
kitabın yazarı:Nazan Bekiroğlu
''Kelimeyle değil,cümleyle düşündüğümü fark ettim ben.Muhal farz bile olsa her şeyi özetleyecek bir cümle' tutkum, mana birimimin cümle olmasından.Karmaşık cümlelerle konuşmayı sevmem, öyle düşünmemden.Başka türlü anlatamıyorum,bu yüzden mazurum ben.''
Lisede bir çok deneme türü okudum.Bu kitabı da yazarını çok beğendiğim için aldım.Yazar bir çok farklı konulara değinerek kendi yorumuyla anlatmaya çalışmış.Nazım Hikmet'ten tutunda bugünün cezaevlerinden osmanlı dönemindeki zindanlara,eski dönemdeki işlenen suçlardan şairlerin ömürlerini nasıl karanlık bir oda da geçirdiğine kadar,zindanlardaki işkencelerden unutulmayan aşklara kadar bir çok ilgili yada farklı konularda kendi üslübuyla yazılmış yazılar.kitaptan bir bölüm paylaşmak isterim sizinle.ömrünü zindanda geçiren yazar Nihal Atsız...Askeri tıpbiyeden atılmış,edebiyat fakültesi asistanlığından ilişiği kesilmiş,edebiyat öğretmeni iken birkaç kez uzaklaştırma almış,çıkardığı dergi kapatılmıştı.Başbakana yazdığı mektupla hakkında 'hakaret davası'açılmış ve tutuklanmıştı.Kaldığı süre zarfında zindanın ne demek olduğunu anladı:
acaba yaşlımı kara gözlerin
içimde bir derin yara gözlerin
daldı mı uzak bir yere gözlerin
görmüyor,bilmiyor,bilemiyorum
günleri sayamam geceler iner
beklerim geceyi yıldızlar söner
gizli bir yaram var durmayıp kanar
neresi?bulupta silemiyorum
ulaşsada sana yolların ucu
varmaya yetmiyor Atsız'ın gücü
içimde dururken bu kadar acı
Hala yaşıyorum ölemiyorum..
Aslında deneme türü yazılar biraz sıkıcı oluyor ve bu kitapta da zaman zaman çok sıkıldım,bitirmek için çok uğraştım ama biraz derin düşününce yazarın farklı pencereden baktığına ve cümlelerle nasıl oynadığını fark ettim.Yazar adeta kalemiyle oynuyor kitabını yazarken.. bunu anladım..
Cümle kapısı.kapalı bir kapı aslında.
Nur'un babasına son cümlesi,esamenin ateşe düştüğü an.Kime nasıl anlatayım?