25 Kasım 2007 Pazar

Bir şey değil,yeni bir şey söylemek için...


kitabın adı:Cümle Kapısı

kitabın yazarı:Nazan Bekiroğlu


''Kelimeyle değil,cümleyle düşündüğümü fark ettim ben.Muhal farz bile olsa her şeyi özetleyecek bir cümle' tutkum, mana birimimin cümle olmasından.Karmaşık cümlelerle konuşmayı sevmem, öyle düşünmemden.Başka türlü anlatamıyorum,bu yüzden mazurum ben.''


Lisede bir çok deneme türü okudum.Bu kitabı da yazarını çok beğendiğim için aldım.Yazar bir çok farklı konulara değinerek kendi yorumuyla anlatmaya çalışmış.Nazım Hikmet'ten tutunda bugünün cezaevlerinden osmanlı dönemindeki zindanlara,eski dönemdeki işlenen suçlardan şairlerin ömürlerini nasıl karanlık bir oda da geçirdiğine kadar,zindanlardaki işkencelerden unutulmayan aşklara kadar bir çok ilgili yada farklı konularda kendi üslübuyla yazılmış yazılar.kitaptan bir bölüm paylaşmak isterim sizinle.ömrünü zindanda geçiren yazar Nihal Atsız...Askeri tıpbiyeden atılmış,edebiyat fakültesi asistanlığından ilişiği kesilmiş,edebiyat öğretmeni iken birkaç kez uzaklaştırma almış,çıkardığı dergi kapatılmıştı.Başbakana yazdığı mektupla hakkında 'hakaret davası'açılmış ve tutuklanmıştı.Kaldığı süre zarfında zindanın ne demek olduğunu anladı:


acaba yaşlımı kara gözlerin

içimde bir derin yara gözlerin

daldı mı uzak bir yere gözlerin

görmüyor,bilmiyor,bilemiyorum


günleri sayamam geceler iner

beklerim geceyi yıldızlar söner

gizli bir yaram var durmayıp kanar

neresi?bulupta silemiyorum


ulaşsada sana yolların ucu

varmaya yetmiyor Atsız'ın gücü

içimde dururken bu kadar acı

Hala yaşıyorum ölemiyorum..


Aslında deneme türü yazılar biraz sıkıcı oluyor ve bu kitapta da zaman zaman çok sıkıldım,bitirmek için çok uğraştım ama biraz derin düşününce yazarın farklı pencereden baktığına ve cümlelerle nasıl oynadığını fark ettim.Yazar adeta kalemiyle oynuyor kitabını yazarken.. bunu anladım..

Cümle kapısı.kapalı bir kapı aslında.

Nur'un babasına son cümlesi,esamenin ateşe düştüğü an.Kime nasıl anlatayım?

9 Kasım 2007 Cuma

İstediğiniz kişiye 8 dakikada nasıl evet dedirtirsiniz?




Kitabın adı: ETKİLEME SANATI
Kitabın yazarı: KEVİN HOGAN

Kitabı ilk gördüğümde başlığı çok dikkatimi çekmiştim. Diğer kişisel gelişim kitaplarına benzediğini düşünmüştüm. Karşımızdaki kişiyi nasıl etkileyeceğimizi beden dilini, giyim tarzını nasıl kullanacağımızı anlatıyordu. Kendinizin ya da bir başkasının davranışlarını değiştirmek istiyorsanız, yapacağımız ilk şey çevre koşullarını değiştirmek olduğunu söylüyordu yazar. Kitaptan size bazı önemli noktaları göstermek istiyorum. Daha fazlasını kitabı okuyarak öğrenebilirsiniz.

Kişilerin birbirlerini gördükleri ilk 4 saniye çok önemlidir. Bu ilk saniyeler kişi hakkında kesin yargılara varılıyor. Bu ilk izlenimler kişiler üzerinde önemli etkileri vardır.
Peki ya en muhteşem ilk izlenim nasıl bırakılır? Bu soruya yazar 13 maddelik ipuçlarıyla cevap vermiş.
1. Karşınızdaki kişiden ne fazla şık olun ne de fazla spor olun.
2. Müşterinizin değer yargılarını tahmin edin.
3. Karşınızdaki kişiye temiz kokun.
4. Kişinin en çok neye önem verdiğini öğrenin.
5. Önem sırasını dikkate alın.
6. Ürününüzün müşteri için ne yapabileceği değil, yeterliliği sağlamak için ne yapması gerektiğini bilmektir.
7. Kişinin konuşma hızını takip edin. Ne çok yavaş konuşun ne de çok hızlı.
8. Karşınızdakiyle konuşurken kişiyi sağınızda tutmaya çalışın. Bu her ikinizin sol beyninizi daha faal biçimde kullanmanıza yardımcı olur.
9. Göz seviyenizin onunkinin altında olmasına dikkat edin.
10. Tepkilerinizi paylaşın ama ölçülü olun.
11. Kişiyle aynı terimleri kullanın.
12. İlgi alanlarına samimi yaklaşın.
13. Kişinin ihtiyaçlarını belirleyin.

Son bir nokta ise her zaman güvenilir olun. İşinizde uzman ve dürüst olursanız en güvenilir kişi olursunuz.

Dürüstlük+uzmanlık=güvenilirlik